Hikaye
Hikayeyi anlamak için geçmişe kısa bir yolculuk yapmak gerekecek. Bu yüzden Tomb Raider ile ilk tanışan oyuncular anlamak için biraz zorluk çekecekler. Ama üzülmeyin yapımcılar bunu da düşünüp oyunun ekstra bölümünde Legend'ten ir video eklemişler. Oyuna başlamadan önce bunu izlesek konuyu daha iyi anlamamıza yardımcı olacak. Özellikle yeni oyunlar için.

Bildiğiniz gibi Crystal Dynamics ile gelen yeni biyografisi ve Lara'nın annesi arayışıyla iki oyun boyunca konu edinmişti. Legend'de flashback lerle Lara'nın küçük yaşta annesini nasıl kaybettiğini ve Üniversite arkadaşı Amanda ile olan ilişkisini öğrenmiştik. Legend'in sonunda yine Lara annesinin Avalonda olabileciğini öğrenmişti.

Underworld'de ise bu hikayenin Avalon ile olan ilişkisi ve yapacağımız bu yolculukta gerekli olan Thor'un çekici Mjohmir'in yeri ile yoğunlaşıyoruz.

Oyun küçük bir giriş bölümüyle başlıyor. Bu bölümde Croft Manor'un patlatılıp alevler içinde anı oynuyoruz. Daha sonra bu bölüm kesilip kendimizi bir hafta öncesine Akdenizde buluyoruz. Bu yöntemle oyuncuların daha da meraklanmasını sağlanılmış.

Hikayeyi anlamak bu oyunda çok zor. Anlamak için PDA'mızdan günlükleri ve notları okumamız gerekiyor. 

Oynanış

Bu oyunun diğer oyunlardan en önemli farklarından biri Lara'nın çevre ile etkileşim haklinde bulunmasıdır. Buna örnek olarak Lara ormanda koşarken önündeki otları elleriyle etmesi, ıslanması, kirlenmesi, zamanla ve suyla temizlenmesi ve çevreye verdiği hertürlü hasarın kalıcı olmasını gösterebiliriz.

Anniversarydeki oynayış kolaylığı daha da ilerlemiş durumda. Bu durum oyunun çok kısa sürmesine neden oluyor. Annivesary deki gibi tırmanmamız ve yol almamız gereken yerlerin çok farklı tasarlanması, Head Shot kolaylığı, baş düşmanlarla (boss) çarpışmamamız, bulmacaların kolaylığı, silah bolluğu ve hazır olmaları bana göre oyunun "gelmiş geçmiş en kolay Tomb Raider oyunu" olmasını sağlıyor.

Maalesef  tüm Tomb Raider oyunlarında olduğu bu oyunda da kamera açılarından nasibimizi alıyoruz. Özellikle köşelerde bu sorun çok can sıkıcı. Bazen kamera Lara'ya yetişemiyor, saçmalamaya başlıyor. Bu yüzden atlamalarda bizi büyük derecede zorluyor. Dar alanlarda ise kamera Lara'ya yaklaştığından çevreyi iyi görmemizi engelliyor.

Düşmanlara değinecek olursak burada da bana göre çok eksiklikler var. Bossların azlığı ve mücadele etmemiz, düşmanlardaki yapay zeka yetersizliği aksiyon yönünü büyük ölçüde azaltmış.

Ve bulmacalar hiç bu kadar kolay çözülen bulmacaları bir arada görmemiştim. Bana göre Tomb Raider bulmacalarıyla anılması gereken bir oyun. Bu kadar kolay bulmacalrın olması beni çok üzdü.  Bulmacaların satışlara olan etkisini kaldırmak için böyle bir yol izlediklerini tahmin ediyorum. Ama yinede bazı bulmacalardaki yaratıcılık bizleri hayran bırakıyor. Mesela Tayland'daki Shiva bulmacası.


Grafik

Tomb Raider Underworld grafik yönden çok iyi. Özellikle açık alanlar çok başarılı görünüyor. Tayland bölümde deniz ve doğa çok iyi  tasarlanmış hayran kaldım doğrusu. Aynı başarıyı kapalı alanlar için söyleyemeyeceğim. Kapalı alnlar genellikle gölgede kalmış, yaklaştığımızda kaplamalardaki özensizliği fark edebiliyoruz.

En başarılı özelliklerden biride antik kentlerin ve mimarinin gerçekçiliği. Tasarım ekibinin bizzat o mekanlara gidip fotoğraf çekmeleri çok işe yarış belli.

Sonuç
Tomb Raider Underworld genel olarak her oyuncuya hitap eden özelliğiyle ufak tefek hataları olsa da başarılı kısa bir oyun olmuş. Ama grafiğe verdiği önem hikayeye de verilmiş olsaydı. En güzel Tomb Raider oyunu olacağından eminim.Hikayenin kopuk ve yaratıcılık eksikliği Sürekli sinematiklerdeki sürprizler, Lara'nın sürekli dayak yemesi her şeyini kaybetmesi ona yakışmadığını düşünüyorum. Daha iyi ve uzun bir hikaye olabilirdi.